Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ ( TATBİKAT TİYATROSU )

Resim
BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ ( TATBİKAT TİYATROSU ) İzlemeyenin Ankaralı sayılmadığı, bilet arayıp bulamama hikayelerinin hava uçuştuğu, efsane oyun Bir Delinin Hatıra Defteri... Aslında bu oyunu ülkemize kazandıran ve yıllardır oynayan Genco Erkal. Onun sahnelediği oyunla ilgili de fikirlerimi paylaşacağım. Erdal Beşikçioğlu'nun oyunu ise Genco Erkal'ınkinden daha çok ilgi görüyor, bunda özellikle Behzat Ç. dizisinde edindiği büyük hayran kitlesi, ekstra popülerlik etkili. Beklentilerin altını dolduran performansıyla da Beşikçioğlu, senelerdir kapalı gişe oynamaya devam ediyor. Bu oyun Ankara Devlet Tiyatroları bünyesindeyken, yani biletler 10 tl iken (hatta öğrenci 6) insanlar sabah 5-6'da sıraya girmeye başlıyormuş, internete kalmayan biletler, karaborsaya düşüyormuş. Yani çok eskiden gelen bir namı var bu oyunun. Şu an Beşikçioğlu'nun kurduğu Tatbikat Sahnesi bünyesinde oynamaya devam oyunun fiyatı 55 lira, buna rağmen uzun süre biletler çıktığı an tükenmeye...

ERMİŞLER YA DA GÜNAHKARLAR (İZMİR DEVLET TİYATROSU)

Resim
ERMİŞLER YA DA GÜNAHKARLAR (İZMİR DEVLET TİYATROSU) Sezonun ikinci turne oyunu benim görmeyi çok istediğim bir oyundu, çünkü Barış Erdenk'in yaptığı ve beğenmediğim bir oyun hatırlamıyorum. Geçen sene Eskişehir Şehir Tiyatroları'ndan izlediğim ve çok beğendiğim oyunu Erdenk gibi özgün bir rejisörden görecek olmanın heyecanıyla biletimi hemen aldım. Eskişehir'den gelen turnedeki oyun sanırım 2 saat civarı bir süreye sahipti, belki daha uzundu. İzmir'den gelense 1 saat 5 dakika. Metindeki ciddi bir kısaltmaya gidildiğini buradan anlayabilirsiniz. Bu kısaltma ne yazık ki oyundan çok şey götürmüş. Bir devinim katmış ama bazı olayların da havada kalmasına yol açmış, temel çerçeve korunsa da pek çok detay kaybolmuş ya da üstünde düşünmenize fırsat bırakmayacak kadar hızlı geçiyor. Diyaloğa dayalı bir oyun olduğu için dikkatle izlemek gerekiyor, oturduğunuz yerde dedektifçilik oynuyorsunuz. Gerilim adım adım tırmanıyor, pik yapıyor, biraz durulup tekrar yükseliyor. K...

GİYDİRİCİ (ISTANBUL DEVLET TİYATROSU)

Resim
GİYDİRİCİ (ISTANBUL DEVLET TİYATROSU) Bu yılın ilk turnesi, kadrosuyla bana büyük heyecan veren, bilet almak için dakikalarca kuyrukta bekleten, beklediğime de değen süper bir oyunu anlatacağım. Geçen sene yine İstanbul devlet tiyatrolarindan gelen Profesyonel en beğendiğim tiyatro oyunlarının başında geliyordu, o zaman oyunu 2. kez izlemek çok istemiştim. Giydirici de bu ayarda bir oyun çıkar belki diye 2 kere bilet aldım ve her ikisinde de zevkle izledim. Savaş zamanı, naziler, sovyetler dediğine göre 2. Dünya Savaşı zamanları, İngiltere bombardıman altında. Ama bu savaşa, bombalara, nefret ortamına karşı hala sanat yapmaya, insanları bu umutsuz ortamdan çıkarıp bir umut aşılamaya çalışan, görev bilinciyle hareket eden bir tiyatro grubu var. O grubun giydiricisi Norman, müdürü ve baş rolü Sir, Sir'ün sevgilisi Lady, sahne amiri Madge, diğer oyuncular Geoffrey, Mr.Oxenby... Norman giriyor sahneye, elinde bir pardesü ve şapkayla. Öğreniyoruz ki bunlar Sir'e ait. O...

ÜÇ KIZ KARDEŞ (HAYAL PERDESİ)

Resim
ÜÇ KIZ KARDEŞ (HAYAL PERDESİ) Farklı bir yoruma kurban gitmiş harika bir metin, harcanmış bir potansiyel. Aslında fazla söze gerek yok. Yazar: Anton Çehov. Bunu gördüğünüzde Çehov metni izleyeceğinizi düşünürsünüz sanırım. Burada olan şu, Çehov'un metninden esinlenerek bambaşka bir kurgu oluşturulmuş, araya da orijinal metinden sahneler serpiştirilmiş, adı da yenilikçi reji olmuş. Oyunun tanıtımı bu esinlenme kısmını yeterince vurgulamayarak Çehov isminin ekmeğini yemeye çalışıyor. Halbuki "Yazar:Alexandar Popovski" yazsa daha dogru olur. Oyundaki kısa orijinal metin sahnelerinden anlıyorum ki Üç Kız Kardeş, tipik bir Çehov eseri. Çok mutlu olsanız bile modunuzu tam tersine çevirebilecek karamsarlıkta, içinize oturan dialoglarla dolu. İnsanların birbirine yabancılaşmasını, iletişimsizliğini, ertelenmiş hayallerini, kayıp giden hayatlarını en iyi anlatanlardan biridir Çehov. Ama her şeye rağmen yaşamak gerekir der. Çalışmanın erdemini de sıkça vurgular. O kadar ust...