HAMLET (İSTANBUL DEVLET TİYATROSU)
HAMLET (İSTANBUL DEVLET TİYATROSU)
Geçen yıl Profesyonel'le hayran kaldığım Bülent Emin Yarar'ın, tek kişilik oyunu Hamlet'de de harikalar yarattığını okumuştum ve en çok görmek istediğim oyunlar listesine almıştım. Turne programında Hamlet görmek beni bu yüzden fevkalade mutlu etti, hemen biletimi aldım.
Shakespeare'i ve Hamlet'ini kimseye anlatmama gerek yok sanırım. "To be or not to be" repliğini herkes duymuştur. Şiirsel bir dille duygularını, düşüncelerini, hayatı anlatan karakterler, harika kurgular yaratan Shakespeare'in en çok sahnelenen oyunlarından biri. Her sahnelenişinde, her yönetmen, her oyuncuyla yeniden yorumlanan Hamlet'i Işıl Kasapoğlu ve Bülent Emin Yarar'ın işbirliğiyle izlemek bir şans.
Hamlet Danimarka kralının oğlu. O Almanya'dayken babasının ölüm haberini alıyor. Hemen ardından da annesinin amcasıyla evlendiğini öğreniyor, böylece Hamlet'in kral olması gerekirken amcası tahta geçiyor. Babasının hayaleti bir gün Hamlet'e görünerek "Beni annen ve amcan zehirledi." diyor ve Hamlet intikam almaya karar veriyor. Dikkat çekmemek için deli taklidi yapıyor. Hamlet uzun yıllardır Ophelia'ya aşık, bu yüzden Ophelia'nın babası Polonius, Hamlet'in deliliğini kızına duyduğu aşka bağlıyor. Hamlet amcası ve annesinin ihanetinden emin olmak için bir tiyatro tertiplemeyi düşünüyor. Babasının ölümünü canlandıracak eğer amcası huzursuz olursa bunu kendine bir delil sayacak. Tiyatrodan amcası ve annesi rahatsız olunca Hamlet artık suçlu olduklarını iyice anlıyor. Amcasını öldürmek için hamle yaptığında yanlışlıkla onları gözetleyen Polonius'u öldürmüş oluyor. Kral Hamlet'in her şeyi öğrendiğini anlayıp onu İngiltere'ye yolluyor, yanında öldürülmesini emreden bir mektupla. Hamlet planı ögrenip İngiltere'ye gitmeden Danimarka'ya geri dönüyor ve Ophelia'yı babasının ölümüne dayanamayıp ölmüş buluyor. Ophelia'nın abisi Leartes ise babası ve kız kardeşinin intikamını almak için Hamlet'i düelloya davet ediyor. Ucu zehirli bir kılıç seçiyor, kralsa Hamlet susayinca vermek için zehirli bir içki hazırlatıyor. İçkiyi annesi yanlışlıkla içiyor. Hamlet zehirli kılıçla yaralanıyor, ölmeden önce aynı kılıçla Leartes'i, içkiyle de amcasını öldürüyor.
Ben sadece ana olayların yüzeysel bir özetini yaptım, aslında çok daha fazla olay ve karakter var. Geniş kadroyla saatler süren temsilleri olan bir oyun ama en önemli sahneler alınarak tek kişilik, 1 saat 30 dakikalık bir temsile uyarlanmış. Bülent Emin Yarar anlattığım özetleki olayları hem Hamlet, hem amcası hem annesi hem Ophelia hem Polonius olarak canlandırıyor. Muazzam bir performansla karakterden karaktere geçiyor. Olayları kabaca bildiğinizde takip etmek oldukça kolay ama bilmiyorsanız adapte olmak zor ve sıkıcı olabilir.
Oyun her anlamda tiyatro dersi verircesine bir özen ve yetkinlikle hazırlamış. Oyunun tek dekoru olan kapalı bir mücevher kutusu benzeri dekor açıldığında içinden Bülent Emin Yarar ve karakter değişimi için ihtiyacı olan ufak eşyalar çıkıyor. Polonius için baston, Ophelia için nakış, kral için taç, kraliçe için aynı tacın arkası... Tiyatro sahnelerinde kullanılan kuklalar, bir sahnede Hamlet'i temsilen gördüğümüz kırmızı burunlu kağıttan adam tek kişinin yetmediği yerlerde yardımcıydı. Hamlet'in babası sadece ışık düzeniyle yaratılmıştı. Dikkatle izlendiğinde aslında her karakterin kendi belirleyici eşyası, farklı ses tonu ve mimikleri olduğu hemen fark ediliyor. Karakterler birbirine karışmayacak kadar net ayrılmış aslında, sadece hikayeyi bilmek gerekiyor. Oturduğunuz yere göre Rosencrantz, Guildenstern ya da Horatio siz olabilirsiniz, Bülent Emin Yarar'ı gözlerinizin içine bakarak oynuyor bulabilirsiniz.
Bülent Emin Yarar'ın performansını ben ne kadar anlatmaya çalışsam da yeterli olmaz. Shakespeare oyunları özellikle Hamlet çoğu oyuncu için heyecan verici bir karakter olmuştur kuşkusuz. Sadece Hamlet'i oynamak yeterince zorlayıcıyken tüm oyunu tek başınıza canlandırmak delice bir iş olsa gerek. Ya da delice bir yetenek gerektirir ki bu kendisinde var. Nice Oscarlık performanstan daha iyi bir oyunculuğu gözlerimizin önünde izliyoruz ve bu beni müthiş heyecanlandırıyor. İlk sahneden gözlerindeki yaşla birlikte metnin belki de en vurucu repliklerini söyleyerek güçlü bir giriş yapıyor. Oyun aktıkça bir komik bir tekrar hüzünlü bir kızgın olarak seyirciyi de duygudan duyguya taşıyor. Komik olmak istediğinde gerçekten sempatik bir komiklik yaratıyor, duygusal sahnelerde ise hemen gözyaşları birikiyor. Hem komediye hem dramı harika veriyor hem de aynı oyunda ve saniyeler içinde değişerek... İşte bu yüzden ayakta alkışlanmayı hak ediyor.
Işıl Kasapoğlu Profesyonel'in de rejisörü, Bulent Emin Yarar'la birbirlerine alışkınlar. Çok özgün bir rejisör, yaptığı işlerdeki başarısı tartışılmaz ve ülkemizin en önemli rejisorlerinden. Sanat yapıyor, gerçek sanat. Teknik olarak sağlam, sade ama simgelerle dolu. İzleyenin zekasıyla dalga geçmeden yenilikçi. "Ben oyunu oyuncuyla birlikte yapan bir rejisörüm." demiş, bu bile ne kadar farklı olduğunu gösteriyor. İstanbul'da olsaydım da işlerini daha sık izleyebilseydim keşke.
Oyunun başında dekorun açılmasıyla Yarar'ın çıkışı, selamlamadan sonra tekrar aynı dekorun içine kapatılışı güzeldi. Polonius'un ölümünü göstermek için inen kırmızı çarşaf, sonra Ophelia'nın cansız bedeni de oluyor. İngiltere'ye giden gemi anlatılırken denizi simgeleyen mavi çarşaf sonra Ophelia'nın boğulduğu nehir de oluyor. İngiltere'ye giden kağıt gemi, Hamlet'i kaçıran korsanın şapkası oluyor. Böyle basit görünen ama şık reji dokunuşlarıyla klasik bir eser harika yorumlanmış ve metnin çoğu sahnelenmese de sahnelenen kısımlar açısından eksiksiz aktarılmış.
Hamlet'in görülmeye değer, çok farklı harika bir uyarlaması Türkiye'de yapıldı, Ankara'ya geldi ve biz bunu 9-15 tl gibi ücret karşılığı izledik. Bu yurtdışından gelse büyük bir ilgiyle karşılanır ve büyük paralarla bilet alınırdı. İzleyici sahnedeki temsili ne kadar takdir etti bilmiyorum, ama gerçek sanatseverlerin kaçırmaması gereken, hep izleyemeyeceğimiz kalitede bir temsildi. Emeği geçen kişiler başka oyunlarda da çalışsın yeni güzellikler sunsun bizlere, ülkemizde sanat adına özellikle devlet tiyatrosu adına hep böyle kaliteli işler çıksın!
Geçen yıl Profesyonel'le hayran kaldığım Bülent Emin Yarar'ın, tek kişilik oyunu Hamlet'de de harikalar yarattığını okumuştum ve en çok görmek istediğim oyunlar listesine almıştım. Turne programında Hamlet görmek beni bu yüzden fevkalade mutlu etti, hemen biletimi aldım.
Shakespeare'i ve Hamlet'ini kimseye anlatmama gerek yok sanırım. "To be or not to be" repliğini herkes duymuştur. Şiirsel bir dille duygularını, düşüncelerini, hayatı anlatan karakterler, harika kurgular yaratan Shakespeare'in en çok sahnelenen oyunlarından biri. Her sahnelenişinde, her yönetmen, her oyuncuyla yeniden yorumlanan Hamlet'i Işıl Kasapoğlu ve Bülent Emin Yarar'ın işbirliğiyle izlemek bir şans.
Hamlet Danimarka kralının oğlu. O Almanya'dayken babasının ölüm haberini alıyor. Hemen ardından da annesinin amcasıyla evlendiğini öğreniyor, böylece Hamlet'in kral olması gerekirken amcası tahta geçiyor. Babasının hayaleti bir gün Hamlet'e görünerek "Beni annen ve amcan zehirledi." diyor ve Hamlet intikam almaya karar veriyor. Dikkat çekmemek için deli taklidi yapıyor. Hamlet uzun yıllardır Ophelia'ya aşık, bu yüzden Ophelia'nın babası Polonius, Hamlet'in deliliğini kızına duyduğu aşka bağlıyor. Hamlet amcası ve annesinin ihanetinden emin olmak için bir tiyatro tertiplemeyi düşünüyor. Babasının ölümünü canlandıracak eğer amcası huzursuz olursa bunu kendine bir delil sayacak. Tiyatrodan amcası ve annesi rahatsız olunca Hamlet artık suçlu olduklarını iyice anlıyor. Amcasını öldürmek için hamle yaptığında yanlışlıkla onları gözetleyen Polonius'u öldürmüş oluyor. Kral Hamlet'in her şeyi öğrendiğini anlayıp onu İngiltere'ye yolluyor, yanında öldürülmesini emreden bir mektupla. Hamlet planı ögrenip İngiltere'ye gitmeden Danimarka'ya geri dönüyor ve Ophelia'yı babasının ölümüne dayanamayıp ölmüş buluyor. Ophelia'nın abisi Leartes ise babası ve kız kardeşinin intikamını almak için Hamlet'i düelloya davet ediyor. Ucu zehirli bir kılıç seçiyor, kralsa Hamlet susayinca vermek için zehirli bir içki hazırlatıyor. İçkiyi annesi yanlışlıkla içiyor. Hamlet zehirli kılıçla yaralanıyor, ölmeden önce aynı kılıçla Leartes'i, içkiyle de amcasını öldürüyor.
Ben sadece ana olayların yüzeysel bir özetini yaptım, aslında çok daha fazla olay ve karakter var. Geniş kadroyla saatler süren temsilleri olan bir oyun ama en önemli sahneler alınarak tek kişilik, 1 saat 30 dakikalık bir temsile uyarlanmış. Bülent Emin Yarar anlattığım özetleki olayları hem Hamlet, hem amcası hem annesi hem Ophelia hem Polonius olarak canlandırıyor. Muazzam bir performansla karakterden karaktere geçiyor. Olayları kabaca bildiğinizde takip etmek oldukça kolay ama bilmiyorsanız adapte olmak zor ve sıkıcı olabilir.
Oyun her anlamda tiyatro dersi verircesine bir özen ve yetkinlikle hazırlamış. Oyunun tek dekoru olan kapalı bir mücevher kutusu benzeri dekor açıldığında içinden Bülent Emin Yarar ve karakter değişimi için ihtiyacı olan ufak eşyalar çıkıyor. Polonius için baston, Ophelia için nakış, kral için taç, kraliçe için aynı tacın arkası... Tiyatro sahnelerinde kullanılan kuklalar, bir sahnede Hamlet'i temsilen gördüğümüz kırmızı burunlu kağıttan adam tek kişinin yetmediği yerlerde yardımcıydı. Hamlet'in babası sadece ışık düzeniyle yaratılmıştı. Dikkatle izlendiğinde aslında her karakterin kendi belirleyici eşyası, farklı ses tonu ve mimikleri olduğu hemen fark ediliyor. Karakterler birbirine karışmayacak kadar net ayrılmış aslında, sadece hikayeyi bilmek gerekiyor. Oturduğunuz yere göre Rosencrantz, Guildenstern ya da Horatio siz olabilirsiniz, Bülent Emin Yarar'ı gözlerinizin içine bakarak oynuyor bulabilirsiniz.
Bülent Emin Yarar'ın performansını ben ne kadar anlatmaya çalışsam da yeterli olmaz. Shakespeare oyunları özellikle Hamlet çoğu oyuncu için heyecan verici bir karakter olmuştur kuşkusuz. Sadece Hamlet'i oynamak yeterince zorlayıcıyken tüm oyunu tek başınıza canlandırmak delice bir iş olsa gerek. Ya da delice bir yetenek gerektirir ki bu kendisinde var. Nice Oscarlık performanstan daha iyi bir oyunculuğu gözlerimizin önünde izliyoruz ve bu beni müthiş heyecanlandırıyor. İlk sahneden gözlerindeki yaşla birlikte metnin belki de en vurucu repliklerini söyleyerek güçlü bir giriş yapıyor. Oyun aktıkça bir komik bir tekrar hüzünlü bir kızgın olarak seyirciyi de duygudan duyguya taşıyor. Komik olmak istediğinde gerçekten sempatik bir komiklik yaratıyor, duygusal sahnelerde ise hemen gözyaşları birikiyor. Hem komediye hem dramı harika veriyor hem de aynı oyunda ve saniyeler içinde değişerek... İşte bu yüzden ayakta alkışlanmayı hak ediyor.
Işıl Kasapoğlu Profesyonel'in de rejisörü, Bulent Emin Yarar'la birbirlerine alışkınlar. Çok özgün bir rejisör, yaptığı işlerdeki başarısı tartışılmaz ve ülkemizin en önemli rejisorlerinden. Sanat yapıyor, gerçek sanat. Teknik olarak sağlam, sade ama simgelerle dolu. İzleyenin zekasıyla dalga geçmeden yenilikçi. "Ben oyunu oyuncuyla birlikte yapan bir rejisörüm." demiş, bu bile ne kadar farklı olduğunu gösteriyor. İstanbul'da olsaydım da işlerini daha sık izleyebilseydim keşke.
Oyunun başında dekorun açılmasıyla Yarar'ın çıkışı, selamlamadan sonra tekrar aynı dekorun içine kapatılışı güzeldi. Polonius'un ölümünü göstermek için inen kırmızı çarşaf, sonra Ophelia'nın cansız bedeni de oluyor. İngiltere'ye giden gemi anlatılırken denizi simgeleyen mavi çarşaf sonra Ophelia'nın boğulduğu nehir de oluyor. İngiltere'ye giden kağıt gemi, Hamlet'i kaçıran korsanın şapkası oluyor. Böyle basit görünen ama şık reji dokunuşlarıyla klasik bir eser harika yorumlanmış ve metnin çoğu sahnelenmese de sahnelenen kısımlar açısından eksiksiz aktarılmış.
Hamlet'in görülmeye değer, çok farklı harika bir uyarlaması Türkiye'de yapıldı, Ankara'ya geldi ve biz bunu 9-15 tl gibi ücret karşılığı izledik. Bu yurtdışından gelse büyük bir ilgiyle karşılanır ve büyük paralarla bilet alınırdı. İzleyici sahnedeki temsili ne kadar takdir etti bilmiyorum, ama gerçek sanatseverlerin kaçırmaması gereken, hep izleyemeyeceğimiz kalitede bir temsildi. Emeği geçen kişiler başka oyunlarda da çalışsın yeni güzellikler sunsun bizlere, ülkemizde sanat adına özellikle devlet tiyatrosu adına hep böyle kaliteli işler çıksın!
gerçekten enfes bir oyundu.
YanıtlaSilgeldiği kısacık 1 haftalık zaman diliminde 2 kez izleme fırsatı bulduğum için şanslıyım.
Yorumunuz beni çok mutlu etti. Bu harika oyunu iki kez izlemekle süper bir karar karar vermişsiniz. Belki de aynı salonda izledik :) Başka oyunlarda görüşmek üzere 🙆
Sil